Saturday, October 07, 2006

Gnaeus Pompeius Magnus

Pompei Gercekten "Buyuk" muydu?

Grekoromen dunyada ezelden beri bir Peleponez (Sparta)-Attika (Atina) cekismesi surer gider. Bir taraf monarsi, oteki taraf cumhuriyet taraftaridir. Tabii ki politikacilar icin bu biraz fanatikce takim tutmak gibi olsa da askerler icin daima stratejik tercihler olmustur.

Pompei' nin buyuklugu konusuna gelmeden once, cevresindekilerin nasil yukselise gectigine bir goz atalim. Crassus ile Pompei, Marius karsiti Sulla' nin ekibinde yer aliyorlardi. Oyle ki Roma' ya Sulla' nin yapmis oldugu saldirida Crassus ve Pompei, Sulla' nin saflarinda komutanlik yapiyordu.

Cok gecmeden cumhuriyet, Kartaca harpleri ile gelen ofansif durus sayesinde bir imparatorluk olma yolunda ilerlemeye baslamisti. Sulla' nin diktator olmasindan sonra, Sulla bu unvandan feragat ettiyse de bircok insana cok kotu bir ornek olacakti.

Sulla' nin aktif donemde aslinda baska bir yildiz parlamisti, Mithridates. Sulla Mithridates' i Yunanistan' da yendi ancak arkasini saglama almak icin Roma' ya geri dondugunde, Mithridates yokolmaktan kurtulmustu. Mithridates' in belini kirmak cumhuriyet doneminin en buyuk generallerinden birisine nasip olacaktir: Lucullus.

Mithridates' in kontrolundeki Kucuk Asya' nin fethi ile beraber, devleti yoneten iki konsule ek olarak Kucuk Asya icin bir pro-konsul makami olusturuldu. Bu makamin basindaki Lucullus, Mithridates' i MO 71 yilinda yendi ve Mithridates guclerini Tigranes' in Irak' taki Ermeni kralligina kadar kovaladi. Ermeni kralligi MO 69 yilinda fethedilince de Parthia ile Romalilar komsu oldu. Parthia' nin Roma' nin karsisina ciktigi ilk an iste bu andir.

Lucullus, Ermenistan fethinden sonra Parthia' yi da fethedecekti ancak onu kiskanan birisi pro-konsul makamindan Lucullus' u indirdi (MO 68). Cunku Megas Alexandros olmak isteyen Pompei, Magnus olmak icin Iran dunyasini fethetmeliydi, Lucullus asla ve asla bunu basarmamaliydi. Lucullus geri cagirildi, Pompei yerine pro-konsul oldu. Ancak hicbir zaman Parthia seferine cikamadi. Suriye fethi ile yetindi. Yerine cikacak rakibi Crassus da buyuk oglu ile beraber hayatini Carrhae savasinda kaybetti.

Pompei gercekten "Buyuk" muydu?

Aslinda buyukten once kiskanc ve hirsizdi. Dogu fethini, Tom Holland' in Rubicon' unda bahsettigi gibi kiskanclik ugruna baltaladi. Buyuk sifatini kendisine yakistirmasinin sebebi de doguyu fetheden Alexandros' un buyuk olmasiydi. Doguyu Lucullus fethetmemeliydi, eger fethetseydi Pompei' e bir daha kimse buyuk demezdi. Lucullus' u gorevden aldiktan sonra da buyuklugunu ispata giristi ve Suriye' yi fethetti ama pratikte Ermenistan' i (o zamanlar Irak uzerinde) kaptirmisti. Tigranes ile bir isbirligi antlasmasi yapmisti, bu antlasmaya sadik kalmasi icin de bir oglunu yanina almisti. Bu vakit kayiplari da Parthia' ya toparlanmasi icin zaman tanidi. Butun bunlari yapmasaydi, Lucullus Parthia' yi alabilirdi. Aslinda Lucullus bu fethi gerceklestiremezdi diyen tarihciler de var, buna sebep olarak da Ermeni Irak' i fethinde Lucullus' un ordusundaki kucuk captaki bas kaldirislari one surerler. Ancak Lucullus en sonunda bu sorunlari bitirmis ve ordusunu toplamistir. Zaten Parthia seferi baslamadan kisa sure once de gorevden alinmistir.

Tabii sirf cumhuriyeti korudugu icin, bu da taktiksel bir manevradir, Caesar cumhuriyeti korusaydi Pompei Cumhuriyete karsi olurdu, Pro-Attika tarihciler Pompei' yi sever, onu over. Plutarch ornegin. Yalniz Plutarch Lucullus' u da unutmaz, oysa ki yeni tarihciler icin Lucullus basit bir figurdur.

Sonuc olarak, Pompei cidden kiskanciligi ile tarihin akisini degistirmis bir sahistir. Benim naciz gorusum, ona buyuk demeden once kiskanc dememizdir.

Mehmet Kale

0 Comments:

Post a Comment

<< Home