Sunday, October 30, 2011

15 Eylül 2011

Çanakkale cephe çarpışmaları, Fransa-Almanya arasındaki Batı Cephesi' nin yanında küçük bir çatışma seviyesinde kaldı. 1. Marne, Somme, Verdun gibi her biri Çanakkale' den çok daha kanlı olan muharebeler içeren ve Atlantik kıyısındaki Ypres' ten İsviçre' ye kadar uzanan bu devasa cephedeki akılalmaz boğazlaşma 4 yıl sürdü, yaklaşık 6.5 milyon Fransız askeri ve 6 milyon kadar da Alman askeri savaş dışı kaldı. Fransız sol kanadına yardımda bulunan İngiliz ve Belçika kayıplarını da katarsak, Batı Cephesi müttefik kayıpları tam 8 milyonu bulur.

Çanakkale deniz muharebeleri için de birşeyler anlatmak gerekirse, Queen Elizabeth dışındaki zırhlıların tamamı döneminde geri kalmış/eskimiş kabul edilmesi gereken Dretnot öncesi zırhlılardı. Bunun sebebi ise Fransa ordusunun sol kanadını koruyan İngiliz silahlı gücünün donanmasının en iyi gemileri, Bellerophone sınıfı (3 zırhlı), St. Vincent sınıfı (4 zırhlı), Colossus sınıfı (2 zırhlı), Orion sınıfı (4 zırhlı), King George V sınıfı (4 zırhlı), Iron Duke sınıfı (4 zırhlı), Queen Elizabeth sınıfı (İsim veren gemisi Çanakkale' ye geldi, kalan 4 zırhlı gelmedi), Royal Sovereign sınıfı (5 zırhlı) zırhlılar, Fransa' nın sol kanadını kuşatabilecek Alman Açık Deniz Filosu' na karşı bölgeden ayrılamıyordu. Nitekim İngiliz donanması ile Alman donanması tarihin en sonuçsuz ama en kanlı ve en büyük deniz (topçu düellosu) muharebesi olan Jutland' da karşı karşıya geldiler (31 Mayıs 1916).

Ancak Alman, Avusturya ve karşımızadaki müttefik orduları yaşadığı bollukta askerinin miğferlerinin birisini alıp diğerini değiştirirken, biz silah altına aldığımız 1 milyon askere yedirecek ekmek bulamıyorduk ki bu utanç duymamız gereken bir durumdur aslında ve tarıma yoğun olarak eğilmemiz gerektiğinin bir sinyalidir. Bu yüzden düşman kurşunu kadar bu harpte hastanelerde kayıp verdik. Ayrıca daha 1912' de Balkan harbinde sokak çetesi sayılacak Bulgar ordusu tarafından dağıtılmış ordu, Çanakkale' de karşısına yarım yamalak çıkmış olsa da bizden çok daha güçlü ve modern bir Anglo-Frenk silahlı gücünü yendi. Ağabeyimiz Almanya başta olmak üzere herkes şok geçirdi. Bunun yanında, bizden çok daha zengin olan Mihver ittifakının 2. elemanı Avusturya-Macaristan İmparatorluğu' nun hiç askeri başarısı yokken Türk ordusu sadece Çanakkale cephesinde değil, Mezopotamya ve kısmen de olsa Doğu Cephesi' nde başarılar kazandı. Kut-al Amara' da İngiliz komutanı Townsend esir alındı. Yorktown' dan, Singapur' a, Kut-Al Amara en kötü İngiliz mağlubiyetiydi. Yani ölümüz, Avusturya-Macaristan' ın dirisinden daha çok iş yaptı.

Çanakkale' nin en önemli tesiri ise, uçak gemilerine duyulan ihtiyacın artmasıdır. Denizci kurmaylar Amiral Nelson' un bir sözünü çok iyi hatırlarlar. Ancak aptal bir denizci karada konuşlu bir batarya ile topçu düellosuna girer. Çanakkale' den sonraki tüm büyük çıkartmalar/denizden saldırılar hava desteği ile yapıldı. 2. Cihan Harbi' nde Guadalcanal, Saipan , Peleliu, Normandiya, Iwo Jima, Okinawa çıkartmaları çok daha dirençli ordulara karşı uçak gemisi desteği ile ya da yakınlarda bulunan bir hava üssünden kalkan uçakların desteği ile yapıldı ve başarılı oldu.

Çanakkale dünya savaş tarihinde önemli dersler öğreten muharebelerden birisidir. Ama Batı Cephesi ile kıyaslanamayacak kadar düşük yoğunlukludur ve Çanakkale' ye gelen düşman donanması ve ordusu, düşmanın imkanları açısında ikinci sınıftır. Birinci sınıf düşman gücü Alman tehlikesine karşı Batı Cephesi'nde bulunmaktaydı. Çanakkale 4 yılı aşkın süren Batı Cephesi' nden çok daha kısa sürmüştür, Batı Cephesi' nden çok daha küçük bir alana sıkışmıştır. Ama en önemlisi 1. Cihan Harbi' nin karar verici(decisive) alanı değildir, 1. Cihan Harbi' nin karar verici bölgesi Batı Cehpesi' dir. Karar verici aktörleri ise Altantik kıyısındaki Ypres' ten İsviçre' ye kadar bulunan bölgede boğazlaşan Almanya ve Fransa' dır. Ancak Çanakkale'nin bir özelliği vardır.Dünyada çok az savaşta bu derece ekipman, moral, eğitim seviyesi farkı varken, düşük seviyedeki güç yüksek seviyedeki gücü yenmiştir. Bunda da tabii ki 25 Nisan' da, ihtiyat 19. Tümen komutanı MUSTAFA KEMAL'in 57. Alayı ile Sarı Bayır/Conkbayrı' nda 9. Tümen' in 27. Alayı' nın imdadına yetişmesinin payı büyüktür zira muharebenin amfibi saldırısı başladığı gibi bitecekti. Çanakkale' nin Türkiye ve Dünya için önemi ise bu gerçektir. Can çekişen Türk Ordusu komutanı Mustafa Kemal Atatürk' ü bu muharebede buldu. Türkler, 1. Haçlı Seferleri' nden sonra Marmara ve Ege' den sürüldüğü gibi yine İç Anadolu' nun bozkırına sürülecekti. Ama hesaplar altüst oldu, Birinci Cihan harbinin çok önemli olmayan bir cephesinde, hiç kimsenin tahmin edemeyeceği birşey olmuştu.

1. Cihan Harbi'nde cephe gerisindeki kayıplarımızın yüksekliği tam rakamlara ulaşmamıza engel teşkil edecek seviyede. İç Anadolu'nun kurak iklimi,kaliteli çiftçilerimizin Balkan topraklarında olması sebebi ile Balkan Harpleri sonrası elinde sadece Anadolu kalan Osmanlı İmparatorluğu büyük bir gıda darboğazına girdi. Cihan Harbi'nde 1 milyonluk bir ordu mobilize ettik ama bu askeri besleyemedik. Örneğin sadece Çanakkale'de cephe şehidi sayımız 50.000 iken, bu rakam hastane kayıplarında 30.000 civarıdır. Bu rakam inanılmaz bir oran ve tek açıklaması kıtlıktır. Bir neslimiz bu savaşta yokoldu.

0 Comments:

Post a Comment

<< Home